FETÖ lideri Gülen’in ortadan kaybolması sonrası ortalık bir anda karıştı!
Biliyorsunuz Gülen’in yeğeni Ebuseleme Gülen, örgütün üst düzey isimleri tarafından teröristbaşının kaçırıldığı iddiasını ortaya attı!
Bu iddia sonrası Gülen’in Pensilvanya’daki çiftliğindeki sessizlik dikkat çekti!
Üstüne iddialar bomba gibi yağdı adeta!
Gülen öldü diyen de çıktı, kaçırıldığı örgüt üyeleri tarafından sürekli bir ilaç verilerek uyutulduğu ve örgüte yönelik planlar çerçevesinde kullanıldığını dile getirenler de çıktı!
Bir iddia daha vardı ki o da Gülen’in Türkiye’ye iadesi!
Bu iddiayı gazeteci Müyesser Yıldız gündeme getirdi!
Yıldız, Gülen’in MİT’e teslim edildiğini ve uçağının Türkiye yolunda olduğu iddiasını kaleme aldı!
Gazeteci Fatih Atik ise güvenlik kaynaklarından edindiği bilgilere göre bu bilginin yalan olduğunu açıkladı!
Daha sonrasında Candaş Tolga Işık da “Az önce Ankara’daki en üst düzey resmi hem güvenlik hem de istihbarat kaynaklarına sordum. Bu haberin doğru olmadığını söylediler” ifadelerini kullandığı sosyal medya paylaşımıyla iddiaların yalanlandığını aktardı!
Nedim Şener de “Güvenlik kaynaklarına” dayandırdığı sosyal medya paylaşımıyla iddiaların yalanlandığını aktardı!
Kimi internet sitelerinde “güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre” ifadelerine yer verilirken kimi internet siteleri İHA’yı kaynak göstererek iddiaların yalanlandığını geçti!
Ancak yalanlama metni aynıydı:
“Sosyal medya ve internet sitelerinde FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in Türkiye’ye getirildiği ile ilgili haberler doğru değildir.”
İşin enteresan kısmı ise bu yazının kaleme alındığı saate kadar hiçbir resmi kurumdan bir yalanlamanın yapılmaması!
Hatta 1 saat önce “AYM Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Merkez Bankası Başkanı ve rektör atama yetkilerini iptal etti” iddiası yalanlanırken bu konuyla ilgili bir açıklamada bulunulmadı!
Tam bir curcuna hakim anlayacağınız!
Bu yazının konusu değil ancak böylesi durumlarda birkaç gazetecinin resmi kurumların basın müşaviriymiş gibi kaynak gösterilerek açıklamalarının haber yapılması ciddi sıkıntılar barındırıyor!
Resmi kurumlardan yapılmalı böyle durumlarda açıklamalar!
Biz konumuza dönelim!
İddialar yalan ise zaten sorun yok da Yıldız’ın iddialarının gerçek çıkma olasılığı akıllara başka başka sorular getiriyor ister istemez!
Böyle bir iddianın gerçek olması ne manaya geliyor peki?
Ölmek üzere olan teröristbaşının Türkiye’ye teslim edilmesi ne anlam ifade ediyor?
Buraya gönderecekler bir de onun cesediyle mi uğraşacağız?
Gülen’i verip ABD bizden ne isteyecek?
Bir taviz mi yoksa bir isim mi?
Tıpkı Öcalan’ı teslim edip Gülen’i aldıkları gibi!
Saddam’ı yıkıp ABD’nin Irak’ın kuzeyinde kurduğu Kürt yönetimi gibi bir yönetimi, Suriye’nin kuzeyinde kurmak istedikleri aşikar!
Hatırlayın ABD’nin askerlerimizin başına çuval geçirmesine bile doğru düzgün karşı gelmemiştik!
Bir iki yalandan kınama dışında!
Şimdi Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyinde kurulması düşünülen Kürt yönetimine mi ses çıkarması istenmiyor?
Yoksa şu an cezaevinde olan, siyasi arenada dahi polemiklere konu olan bir ismimi istiyor ABD, Türkiye’ye karşı kullanabileceği yeni bir aday olarak!
Yoksa erken seçim ve anayasa değişikliği tartışmalarının havada uçuştuğu gündemde AKP’ye can suyu olma derdinde mi ABD?
Ne olursa olsun bizi çokk ilginç günler bekliyor!
Bakalım süreci takip edip göreceğiz!