Başkan Savaş: Hatay GAP’a dahil edilmeli!
HATAY (İGFA) – Deprem sonrası yaklaşık 9 aylık sürecin ilk günlerinden itibaren kamu kurum ve kuruluşları ile koordineli çalıştıklarını anlatan Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, depremde yaralanmayan personellerinin, hasar almayan araç gereçlerle vatandaşların yardımlarına koştuğunu ve arama kurtarma çalışmalarında 3 bine yakın insanın canını kurtardıklarını hatırlattı.
“HATAY KIŞA HAZIR DEĞİL”
Tekrar ayağa kalmak için çabalayan Hatay’ın çetin kış şartlarına henüz dörtdörtlük hazır olmadığını anlatan Başkan Savaş, yakın zamanda yaşanan kuvvetli sağanaklar öncesi HBB’nin ilgili tüm birimlerinin personel ve iş makineleriyle teyakkuz hâlinde olduğunu ve sıkıntılı tüm yerlerde 2 gün boyunca anında müdahalelerde bulunduğunu vurguladı.
Şiddetli yağışlarda pek çok konteyner kent ve resmî binalarda istenilmeyen bir tabloyla karşı karşıya kalındığını hatırlatan Savaş, konteyner kentlerin bir bölümünde kullanılan yapı malzemelerin kaliteli olmadığını tespit ettiklerini bundan üzüntü duyduklarını belirtti. Aşırı yağışın olduğu gün binden fazla hasara müdahalede bulunduklarını kaydeden Savaş, belediye ekipleri ve araçlarının vatandaşların tahliye edilmesini sağladığını anlattı.
Savaş, mevcut çadır ve konteyner kentlerde AFAD’ın kış ayları için bir an önce yeni tedbirler alması gerektiğini vurguladı.
HATAY GAP’A DAHİL EDİLMELİ, DÜZENLİ ŞEKİLDE YATIRIM ALIRIZ
Başkan Savaş, GAP’ın, başta sulama ve enerji yatırımları olmak üzere tarım, sanayi, kentsel ve kırsal altyapı, ulaştırma, eğitim, sağlık, kültür ve turizm gibi tüm sektörleri kapsayan entegre bir bölgesel kalkınma projesi olduğunu hatırlattı.
Proje kapsamında her yıl ülke yatırım bütçesinden önemli bir miktarın 9 ili kapsayan bölgedeki yatırımlara tahsis edildiğini vurgulayan Savaş, ‘’Hatay, GAP kapsamında bulanan Kilis ve Gaziantep illerimize sınırı olan bir ildir. Dolayısıyla Hatay’ın GAP Projesi’ne dahil edilmesi hem Hatay hem de GAP için önemli kazanım olacaktır. Gelişmemiz ve kalkınmamız için Hatay’ın GAP’a bağlı 10. il olmasını istiyoruz.’’ dedi.
“MAYINLAR NEDEN KONULDU, NEDEN TOPLATILDI?”
Reyhanlı’da su sorunun oluşmasında artan Suriyeli nüfusun etkisi olduğunu kaydeden Savaş, ilçenin mevcut nüfusuna göre plan ve projeler yaptıklarını, Suriyelileri getirenlerin de yeni su kuyuları açmak zorunda kalarak destek olmalarının normal olduğunu belirtti.
Hatay-Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesinin kaçak girişlerin artasına sebep olduğunu hatırlatan Başkan Savaş, “Bizim Suriye ve Irak’la 1300 km’lik sınırımızı korumak hakikaten kolay değil. Mayınlar olsaydı bu insanların çok büyük bir kısmı sınırdan geçmeye cesaret edemeyecekti. Ama şimdi tedbir amaçlı yapılan duvar ve tellerden geçişler daha kolay oluyor.” ifadelerine yer vererek “Mayınlar neden konuldu, neden toplatıldı?” sorularını yöneltti.
Savaş, Suriyeliler konusunda Türkiye’yi ve milleti yoracak durumların artabileceğini, ülkelerinde pek çok bölgenin normale döndüğünü, sığınmacıları da huzurla gönderilmesinin ülkenin geleceği için en sağlıklı karar olduğunu dile getirdi.
“BÜYÜKŞEHİRİN DE İŞLERİNİ YAPIYORUZ ALGISI OLUŞTURULUYOR”
Savaş, 2022 yılında iktidar tarafından Resmî Gazete’de yayınlanan Afet ve Acil Durum Müdahale Hizmetleri Yönetmeliği’ni ve Türkiye Acil Müdahale Planı’nda (TAMP) kurum ve kuruluşların afet durumundaki iş bölümlerinin açıkça ortaya konulduğunu hatırlattı.
Afet kriz yönetiminde 8 bakanlığın, AFAD ve Kızılay gibi kurumların sorumlu olduğunu dile getiren Savaş, belediyelere ise itfaiye ve defin işlerinin verildiğini aktararak herhangi bir sorumluluktan kaçmadıklarını ancak kurumlara görevlerini hatırlatma ihtiyacı duyduklarını ifade etti. Savaş, özellikle yerel siyasetçilerin “Büyükşehir Belediyesinin işlerini de biz yapıyoruz.” algısını oluşturmaya çalıştıklarını oysa vatandaşların her şeyi açıkça gördüğünü kaydetti.
Savaş, iktidarın yerel temsilcilerinin aylar öncesinden mahalli seçimlerin kaygısına girdiğini ve bunu doğru bulmadığını kaydederek devletin tüm kurum ve kuruşları, belediyeleri ile siyasetüstü bir anlayışla Hatay’a destek olunması çağrısını bir kez daha yeniledi.
“YERİNDE DÖNÜŞÜMDE ZEMİN ÖNEMSENMELİ”
Bölgede artçı depremlerin devam ederken bina yapılmasının tehlike arz ettiğini söyleyen Savaş, “Artık bilim dönemindeyiz. Bina direncini zemin %75, malzeme ise %25 etkiliyor. Antakya’nın pek çok mahallesinin zemini yumuşak olduğundan buralara tekrar eskisi gibi bina yapmayı hemşehrilerime tavsiye etmiyorum. Benim de Kurumum da fikri bu. 7 ilde 7’nin üzerinde deprem olacak iller arasındayız. Diri fay hatları olan bir coğrafyadayız. İsrailli uzmanlar 7,5 şiddetinde deprem bekliyor. Bundan etkilenmemek kaçınılmaz. Bu şartlarda hemen ‘yerinde dönüşüm’ yapılsın diyemem. Yerinde dönüşüm konusunda tedirginim. Çünkü zemini uygun olmayan bölgeler var. İnsanlarımızı, mallarımızı kaybettik bari geleceğimizi kaybetmeliyim.” açıklamalarında bulundu.
Yıkım ve enkaz kaldırma çalışmalarının bilinçsizce yapıldığına işaret eden Savaş, “Altyapıya, kaldırım ve asfaltlara zararlar verilmeye devam ediliyor. Geceleri korku ve paniğe sebep olan dinamitle bina yıkımları yapılıyor. Dikkatsiz yapılan yıkımlar operatörlerin canına da mal oluyor. Bir yıkımda ise mezarlığımızda hasarlar oluştu. Dirimizi kaybettik ölülerimize bari saygı duyalım. Adli mercilere başvurduk.” ifadelerine yer verirken sulama, istifleme, taşıma ve denetleme konularında da önemli uyarılarda bulundu.
Türkiye’de ekonominin genel anlamda çok iyi olmadığını, her sektörde ciddi ekonomik sorunların oluştuğuna değinen Savaş, Hatay’da normalde ucuz olması gereken her türlü malzemenin ve işçilik ücretlerinin fahiş fiyatlara dayandığını belirterek Hatay’ın özel afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini belirtti.
Hatay için kimse karamsar olmasın çalışıyor ama sabırla biraz beklenmesi gerektiğini vatandaşlardan talep eden Savaş, “Bu şehri tekrar ayağa kaldıracaklarından kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.