İTÜ Afet Yönetimi Enstitüsü Müdürü: Toplanma alanlarının altyapısı acil durumda ihtiyaçları karşılayacak şekilde hazır olmalı
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Afet Yönetimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, depremde toplanmaya uygun güvenli alanlar olan toplanma alanlarının altyapısının acil durumda ihtiyaçları karşılayacak şekilde hazır hale getirilmesinin önemine işaret etti.
Prof. Dr. Kadıoğlu, Bingöl Üniversitesince İTÜ işbirliğiyle düzenlenen “Deprem Çalıştayı” dolayısıyla bulunduğu kentte AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’de afet toplanma alanlarının belirlendiğini, bunların altyapılarının ise belediyeler tarafından hazır hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
“Henüz altyapısı ile örnek göstereceğimiz bir toplanma alanı yok.” diyen Kadıoğlu, dünyada, özellikle de Japonya’da belirlenen afet toplanma alanlarının normalde konserlerin, toplantıların, pikniklerin yapıldığı yerler olduğunu anlattı.
Kadıoğlu, bu alanların acil durumlarda insanların en temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek durumda olması gerektiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
“Acil toplanma alanlarında afet zamanlarında kullanılmak amacıyla foseptik çukurları açılır. Normalde bazılarının üzeri kapalıdır. Ama afet anında açılır ve bir kulübe tuvalete dönüştürülebilir. Bankların çoğu yemek pişirilecek şekilde ayarlanmıştır. Çardaklar vardır bu parklarda ve üzerlerine naylon kılıf geçirilerek sahra hastanesine dönüştürülür. Özellikle bu parkların altında yuvarlak, depremde sağı solu kırılmayacak tanklar vardır. Oraya barınmak için gelen kişilere bu tanklar su sağlar. En azından acil zamanlarda üç gün insanların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde altyapısı vardır bu alanların. Toplanma alanlarının insanların yeme, içme, tuvalet gibi en temel ihtiyaçlarını sağlayacak şekilde altyapısı olması gerekiyor. Şu an buna örnek pek yok, varsa da 1-2 tane. Türkiye’de bunların yaygınlaşması lazım.”
“Deprem sele, yangına, heyelana neden olabilir”
Kadıoğlu, kimi zaman bir afetin beraberinde birçok afeti getirebildiğine dikkati çekerek, buna “ikincil afetler” denildiğini belirtti.
“Mesela deprem, boruları, barajları patlatabilir, sele, yangına, heyelana neden olabilir. Deprem, biriken karı harekete geçirip çığa neden olabilir. Depremin de bir sürü ikincil afeti var. Bu nedenle biz afet yönetimine ‘tek bir afet’ olarak bakmayız. Bir bütün olarak, ikincil afetlerle birlikte düşünür, ona göre tedbir almaya çalışırız.” ifadelerini kullanan Kadıoğlu, deprem için hazırlık yapıldığında beraberinde bir sel felaketi ile karşılaşma ihtimaline karşı da hazır olunması için tedbirleri kapsamlı düşünmek gerektiğini kaydetti.
Su borularının olası afette hasar görmemesi için önceden bazı önlemlerin alınması önerisinde bulunan Kadıoğlu, yeni olan su şebekesindeki boruların dahi depremde uçlarının açıldığını aktardı.
Prof. Dr. Kadıoğlu, “Mesela bir kente tek yerden su geliyor olması da tehlikeli. Birkaç yerden su geliyor olması, bu ihtiyacın yedeklenmesi gerekiyor.” diye konuştu.